Yılın kapanış yazısı olarak siyah beyaz ve
sessiz olan The Artist’i seçtim. Bu iki sıfat ile tanımlayınca sıkıcı olma ve
uyutma olasılığı yüksek, ağır bir film olacakmış hissi veriyor. Fakat bu
önyargı filmin yorumlarını okuyunca veya ilk sahnelerini izlemeye başlayınca
tamamen ortadan kalkıyor. Şüphesiz ki The Artist 2011 yılının en iyi
yapımlarının arasında. Şimdiden 17 ödül toplamış, Altın Küre’ye de 6 dalda aday
bir film.
George Valentin (Jean Dujardin canlandırıyor),
çağın değişimlerine ayak uyduramayan, sesli sinemanın yükselen değer olmasıyla,
kendi kendine ve sektöre karşı ayakta eski haliyle durmaya çalışan ve kendinden
ödün vermeyen, piyasanın en ünlü sessiz sinema oyuncusu. Belki de çağın tek
ünlü oyuncusu. Peppy Miller (Bérénice Bejo) ise sinema sektörüne girmeye
çalışan genç, güzel bir dansçı.
George Valentin ile Peppy Miller’in birbiriyle
kesişen hayatları ve bu kesişme sonucu ortaya çıkan gizli bir aşk ve dram
işleniyor. Aslında bir aşk hikayesinden çok kişinin kendi gururuyla, değişen dünyayla
ve çevresiyle savaşımı anlatılıyor ama tabii ki aşk hikayesi de kendisini bir
gösterip bir gizliyor.
Bir diğer önemli karakter de Valentin’in
yoldaşı Jack the dog. Gerçekte 3 köpek bu rolü canlandırmış ve baştan sona
boyanmışlar (Bana biraz eziyetmiş gibi geldi). Jack’ın rolü ise bu siyah beyaz
ve sessiz filmin komedi tarafını canlı tutmak olmuş, ve kesinlikle de başarmış.
Bir çok sahnede onun sayesinde gülüp eğleniyorsunuz.
Jean Dujardin’in o çağa bu kadar güzel ayak
uydurması, Bérénice Bejo’nun da eğlenceli halleri, filmin içine iyice girmenizi
sağlıyor. Mekanlar ve oyunculuklarda kusurlu bir yan bulamıyorsunuz.
2007’de de kara ütopia bilim kurgu filmi olan
Arjantin yapımı ve yine sessiz olan La Antena’yı izlemiştim. O da gayet başarılı
ve ödüllerle donatılmış bir yapımdı. O filmde, büyük birader (Ya da şeytani
tekelci kuruluş diyelim) sese karşı savaşıp, sesi tekeli altına almaya
çalışırken, The Artist’te sessiz sinema oyuncusu, birey olarak yeni ve sesli
sinemaya karşı savaşmaya çalışıyor. Eğer sessiz sinemaya ilginiz varsa La
Antena da not etmeye değer bir film.
Bağlayacak olursak, bu eğlenceli filmi,
önyargısız bir şekilde bulup izleyin, oyunculuğun, görselliğin ne kadar iyi
olduğunu ve konunun ne kadar güzel işlendiğini göreceksiniz. İzlediğinize
pişman olmayacaksınız.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder