Bu yazı her
ne kadar filmi onunla beraber izlememiş olsam da Ozan için geliyor (Aslında
onunla beraber de izlemiş olabiliriz, emin değilim).
Yaklaşık
olarak iki yıl önce izlemiştik, Antwerp’ten Ümit gelmiş ve bize izleme şansı
vermişti. Fransız bir gencin, babasından sürekli adını duyduyu bir çingene
şarkıcıyı (Nora Luca) bulmak için yollara düşüp Romanya’ya gitmesini, ve
Romanya’da çingenelerle beraber yaşamaya başlayıp, hayatının arayışını hikaye
alan bir film bu.
Çok içten,
insanı hem güldürüp hem de ağlamanın eşiğine getiren, coşku dolu bir komedi,
dram ve müzik filmi. Oyuncuların bir çoğu oyuncu bile değil, hayatın içinden
gerçek kişiler ve o kadar başarılılar ki, gerçekten de aralarındaymışsınız
hissini çok iyi veriyor. Romain Duris o şaşkın duruşuyla ve Rona Hartner ise
Romen olmasının verdiği yerelliği yansıtmasıyla övgüyü sonuna kadar hakediyor. Isidor'u
canlandıran ya da kendisi olarak oynayan İzidor Serban da çingene kültürünü
yansıtabilmesiyle filme olağanüstü bir katkı sağlamış.
Bu filmi Kusturica
'nın filmleriyle kıyaslanıp hangisi çingeneleri daha iyi yansıtıyor, hangisi daha
iyi anlatıyor tartışmalarına girmenin pek bir anlamı olmadığını düşünüyorum.
Tony Gatlif bu işi daha naif bir şekilde ele alıp daha saf duygular üzerinden
gitmiş. Kusturica belki gerçekleri daha çarpıcı ortaya koyabiliyordur ama
ikisinin üslubu zaten farklı olduğu için karşılaştırmak da çok yerinde olmaz.
İki yönetmen de izlenmeli ve takip edilmeli diyorum.
Müziğin
peşinden gitmeyi, çingenelerin zaman zaman eğlenceli zaman zaman ağır duygu
yüklü yaşamlarını, görmek istiyorsanız bu filmi kaçırmamalısınız derim. Tutti
frutti tequilas kısmını en azından Youtube’dan izleyin.
Şimdi
gelelim bu yazının neden Ozan için yazıldığına. Ozan doğumgünü için benden bir
yazı istediğinde ne yazacağımı düşünmeye başladım. Bu filmi izlediğim
dönemlerde Ozan da Amsterdam’a gelmişti, Ozan, Ümit ve aşkım Ayça ile çok güzel
bir haftasonu geçirmiştik, Vondel Park’ta piknik yaparken çingene olmasa da
kafaları bir dünya 2 kişi ile yanyana oturup içkilerimizi yudumlayıp onları
izlemek bizim günümüze inanılmaz bir neşe katmıştı. Hala o iki kişinin
yaptıkları ve bağırışları aklımda.
Vahit'cim,
YanıtlayınSilNazik jestin için teşekkür ederim, çok mutlu ettin beni,
O hafta sonunu ben de iyi hatırlıyorum, parktaki tipleri sizin kadar hatırlamasamda:)
Filme gelince şans eseri de olsa çok iyi bir seçim olmuş, bana itifan yazılacak en manidar film çünkü Çağrı ile serüvenimize başladığımız gece izlediğimiz film Gadjo Dilo'dur,
O zaman tutti frutti nidaları ile sevgilerimi gönderiyorum ikinize de..
ozan