2010
yılında en iyi yardımcı oyuncu Oscar’ına aday olan Stanley Tucci’nin Campbell
Scott ile yönettiği, Joseph Tropiano ile yazdığı ve başrolünü Tony Shalhoub ile
paylaştığı Big Night, 1996 yılı yapımı drama komedi filmi. İtalya’dan
Amerika’ya göç etmiş bir abi-kardeşin İtalyan mahallesinde ite kaka yürütmeye
çalıştığı restoranın ve kendilerinin hikayesi anlatılıyor.
Abi (Primo
yani Birinci); inatçı, kendinden ödün vermeyen, mutfağını mabedi ve mezarı
olarak gören bir kişiyken; kardeşi (Secondo yani İkinci), nasıl voleyi vursak
da restorandan köşeyi dönsek diye çırpınan birisi. Primo memlekete dönme
hasreti ile yanıp tutuşurken, Secondo ise Amerikan kültürünü daha çok
benimsemiş ve Amerika’da Amerikan rüyasını gerçekleştirebileceğine inanan saf
bir İtalyan. Bu iki kardeşin farklı bakış açılarının yol açtığı soğuk savaş
kendilerini batmanın eşiğine getiriyor. Batma – çıkma mücadelesi sırasında
Secondo kendilerini ipten kurtarabilecek bir fırsat yakalayıp abisinden son bir
şans istiyor ve Büyük Gece’ye hazırlıklar başlıyor.
Film
boyunca İtalyanların bizim pek de bilmediğimiz Amerika’daki (gurbetçi) yaşam
tarzları ve bu iki kardeşin aşk hikayeleri de yan konu olarak ekrana
getiriliyor. İtalyanları bir Amerikan filminde mafya olmadıklarını görmek
açıkçası hoşuma gitti.
Değinilmeden
geçilemeyek diğer konu ise başından sonuna kadar ince detaylarıyla birlikte
sunulan o güzelim İtalyan yemekleri. İzlerken ağzımızın suyu akmakla kalmadı
hemen akabinde iki shot limoncino içip üzerine de makarna hamuru yoğurup açma
girişiminde bulunduk.
Neredeyse
sadece mutfakta ve restoranın salonunda geçen bu filmi, İtalyan yemeklerine
düşkün, hafif gülümseme yakalamak isteyen (bağımsız) sinema severlere tavsiye
ediyorum.