Wes Anderson son filminde 60ların atmosferini
taşıyan, tamamen gerçek neslelerle dolu, sürreal bir dünya yaratmış. Bu dünyayı
bir adaya sıkıştırarak, erişmeye çalışıp erişilemeyeni, gelip geçiciliği,
hayattaki sürekli tekrar eden şeyleri ve hüznü katarak, romantik-melankolik bir
komedi filmi çıkarmayı başarmış.
Yaz dönemi için izci kampında olan 13-14
yaşlarında öksüz bir oğlan olan Sam (Jared Gilman) ile ailesiyle iletişimi
minimumda olan sorunlu kız Suzy’nin (Kara Hayward) aşklarını ve arkalarında
sürükledikleri bütün ada halkını konu alıyor film. Filmin başlangıcında bir
çocuk macerası temalı aile filmi olduğunu zannetmeniz mümkün ama film hiç de
öyle masum değil.
Mekan olarak New England’ın karşında var
olmayan bir adayı seçmiş Anderson; New Penzance. Bu adada yaşananlar tam da ada
insanının hislerini kaygılarını taşıyor. Rahat, kesinlikle kendisini zorlamayan
ama adaya sıkışıp kalmışlığın verdiği bir çaresizlik hissi. Renk seçimi, mekanlar, kostümler o dönemi çok
güzel yansıtacak şekilde seçilmiş. Renkler çok başarılı filtrelenmiş. O dönemde
yaşamamış olsanız bile sizi o dönemin içine çok güzel çekebiliyor.
Oyuncu seçimde de filmin başarılı olduğunu
söyleyebilirim. Çocuk oyuncular rollerini gerçekten ciddiye alıp oynamış ve bu
oyunculuk da hiç sırıtmıyor. Çocukların dışında ünlü oyuncular da yer alıyor. Bill Murray, Anderson’un son üç dört
projesinde yer aldı, bundan sonrakilerde de yer alacağını düşünüyorum. Bütün
filmlerde öyle ya da böyle tam rolünü buluyor. Bu filmde Suzy’nin babasını
oynayan, aldatılan ve hayattan bezmiş bir rolü canlandırıyor Murray. Ayrıca
silik polis memuru Bruce Willis ve oymakçıbaşı Edward Norton da rollerini gayet
güzel götürüyorlar. Özellikle Willis’in Sam’ın bardağına bira koyduğu sahne
şahane bir şekilde “sende kendi gençliğimi görüyorum” etkisi yaratıyor. Edward
Norton’un da iyice yaşlanmış olduğunu görmek bir şekilde insanda garip bir
hüzün yaratıyor.
Filmi izlerken nedense Hollywood’un kendi Emma
Watson’unu çıkarmaya çalıştığını hissettim. Kara Hayward, karakteri ve
duruşuyla Emma Watson’a (Harry Potter’daki Hermione Granger’i canlandıran
oyuncu) oldukça benziyor. Bu filmden sonra popular olacağını ve yavaş yavaş
çocuklara/gençlere yönelik filmlerde yer alacağını düşünüyorum.
Wes Anderson’un en iyi filmi değil belki ama
sıkı takipçilerinin de ortak fikri diğer filmlerini arasında ortalarda yer
aldığı yönünde. İzlenmeye değer bir film kesinlikle. Filmin iyi veya kötü
olduğu kararına hemen varmayın. Üzerinden bir kaç gün geçmesini bekleyin ve
bazı sahneleri aklınıza getirin. O zaman sizin için daha değerli bir film olacaktır.
Yönetmen: Wes Anderson
Oyuncular: Jared Gilman, Kara Hayward, Bruce Willis, Edward Norton, Bill Murray

Hiç yorum yok:
Yorum Gönderme